Yürürlük Tarihi: 1 Ocak
1953
Madde 1- Sigortalı malların fırtınadan,
geminin batmasından veya karaya vurmak veyahut kaya veya sığlığa bindirmek gibi
haller neticesinde tamamen veya kısmen harap olmasından, oturmadan, çatışmadan,
sabit, seyyar veya sabih bir cisme (buz dahil) çarpmasından, malın denize
atılmasından, yangından, infilaktan, kaptan ve gemi adamlannın barataryasından
yükleme, aktarma veya boşaltma ameliyeleri esnasında bir veya birden çok dengin
düşmesinden ve genel olarak deniz kaza ve tehlikelerinden gelebilecek her türlü
zıya veya hasarlar, bu poliçe ile tesbit olunan şartlar dahilinde, sigortacı'ya
ait olacaktır.
Madde 2- İğtinam, zabtü müsadere, hapsü
tevkif, mümanaat veya alıkoyma ile bunların veya bunlara matuf her türlü
teşebbüslerin neticeleri, kezalik muhasematın veya harp mahiyetinde harekatın
(harp ilan edilmiş olsun, olmasın) neticeleri sigortanın dışındadır. Ancak bu
hüküm muharip bir devlet tarafından veya muharip bir devlet aleyhine vaki
hasmane bir fiile doğrudan doğruya (ve alakalı geminin veya çatışma halinde bu
çatışmaya karışmış olan diğer herhangi bir geminin yapmakta olduğu sefer veya
hizmetin nev'i veya mahiyetinden müstakil olarak) ika edilmiş olmadıkça
çatışmayı, (mayın veya torpilden başka) sabit veya sabih bir cisimle teması,
oturmayı, fırtına ve yangını sigorta dışında tutmaz; ve bu hüküm bakımından, bir
devletle iştirak halinde olan ve emrinde deniz, kara veya hava kuvvetleri
bulunduran herhangi bir otorite dahi devlet tabirinin şümulüne
girer.
Bundan başka, iç harbin, ihtilalin, isyanın, ayaklanmanın veya
bunlardan doğan iç kargaşalıkların neticeleri ile korsanlık da sigortanın
dışındadır.
Her halde sigorta edilen mallara mayın, torpil, bomba ve sair
harp silahlarının ika edeceği ziya veya hasarlar sigortaya dahil
değildir.
Madde 3- Grevcilerin, lokavt edilmiş
işçilerin veyahut işçi kargaşalıklarına, karışıklıklara veya halk hareketlerine
iştirak eden kimselerin ika edecekleri ziya veya hasarlar sigortanın
dışındadır.
Madde 4- Sigorta, aksine sözleşme
olmadıkça, aşağıdaki rizikoları temin etmez, şöyle ki:
a)Yağmur suyu,
ambar buğusu ve bundan ileri gelen tekasüf,
b) Oksidasyon veya paslanma,
kırılma, çalınma, mutad dışı akma; malın bünyesinde, görünüşünde, renginde,
tadında veya rayihasında tagayyür husule getiren her nevi tabahhur ve
intişarlar; meğer ki hasar veya zıvalar sigorta edilen rizikolardan birinin
neticesinde vuku bulmuş olsun.
Madde 5- Aşağıdakı
hallerin gerek doğrudan doğruya, gerek dolayısiyle doğuracağı avakıp sigortaya
dahi1 değildir:
Yasak veya gizli ticaret, kaçakçılık, emtianın ithal, ihraç
veya transitine müteallik kanun. ve nizamlara aykırılık, hakikat hilafı beyan,
sigorta akidinin veya sigortalının veyahut bunların adamlarının vekil veya
mümessillerinin fiil veya kusurları.
Aşağıdaki hususlar, sigorta hususi
avarya dahil akdedilmiş olsa bile sigortanın dışındadır:
Malların sevk ve
naklinde, sebebi ne olursa olsun vaki gecikmeler, karantina veya kışlama
tevakkufları, yükleme veya boşaltma istarya ve süresteryaları ile bunlara ait
resim, harç ve masraflar; kur ve rayiç farklan veya faiz kayıpları, teslim
etmemekte temerrüt veya geç teslim tazminatı., kardan mahrumiyet; malların zati
ayıbına izafe olunabilecek her türlü avarya, zayiat, bozulma ve eksilmeler ,
malların gereği veçhile hazırlanmamış veya tertiplenmemiş olmasından veya
ambalaj kifayetsizliğinden ileri gelen ziya ve hasarlar; suhunetin ve atmosferik
şartların tesirleri; mutad akma, fire ve aşınmalar fare, sıçan, kurt ve diğer
haşaratın ika ettiği tahribat.
Sigortanın akidi nakliyatı bizzat yaptığı
veya adamlarına yaptırdığı takdirde, kaptanın ve gemi adamlarının
barataryasından, hile ve hud'asından, ihmalinden, ihtiyatsızlığından,
ehliyetsizliğinden ileri gelen zıya ve hasarlar sigortaya dahil
değildir.
Madde 6- Malların dağılıp saçılması, kızışması
ve kuruması sigortanın dışındadır; meğer ki zıya veya hasarlar sigortalanmış bir
rizikodan ileri gelmiş olsun.
Madde 7- Şayet, sigorta
akidinin bilgisi altında olarak barut, fulmikoton, kibrit, ham petrol, benzin,
fosfor, kimyevi maddeler, dinamit, nitrogliserin ve benzeri maddeler gibi
kolaylıkla tutuşabilen veya infilaki mümkün olan maddeler ile sönmemiş kireç,
tahrip edici mayiler veya zehirli veyahut fena kokulu maddeler sigortalı mallar
ile bir arada yüklenir veya depo edilirse, böyle maddelerin yakınlığından veya
aynı hamuleye katılmış olmalarından doğacak zıya veya hasarlar -sigortalanmış
hadise meydana gelse bile- sigortanın dışında kalır.
Madde
8- Sigorta, malların, donatan veya gemi kiracısı tarafından,
nakledilmek veya nakliyat derhal yapı1mayacaksa muvakkaten muhafaza olunmak
üzere, tesellüm edildiği anda başlar. Sigortanın akidi malları, donatan veya
gemi kiracısına rıhtım idaresi veya benzeri bir müessese marifetiyle teslim
ettiği takdirde, bunlar malların tesellümü bakımından, donatanın veya gemi
kiracısının mümessili sayılır. Bu maddedeki muvakkat muhafaza keyfiyetinden
ancak, ticari teamüllere uygun olan kısa bir zamana münhasır muhafaza
keyfiyetinden ancak, ticari teamüllere uygun olan kısa bir zamana münhasır
muhafaza halleri kasdedilmiştir.
İşbu sigortanın hükmü, malların tahmil,
tahliye esnasında, buna mahsus olan liman merakibinde bulundukları esnada da
aynen mer'i kalacaktır.
Sigorta, malların teslim yerinde mürselünileyhine
teslim edildiği anda ve eğer teslim keyfiyetine mani bir hal tahaddüs ederse,
malların usulüne tevfikan depo edildiği veya satıldığı zaman ve her halükarda en
geç tahliyeyi takip eden on beşinci günün hitamında sona erer.
Tahliye
keyfiyeti, sigortanın akidi veya mürsil veyahut mürselünileyh tarafından makbul
sebep olmaksızın geciktirilirse, sigorta gecikme olmasaydı tahliye ne gün
bitecek idiyse onu takip eden on beşinci günün hitamında nihayet
bulur.
Eğer nakliyat bir nakliyeci müesseseye tevdi edilmiş bulunursa -ki
bu takdirde sigortanın akidi bu müessesenin ismini de bildirmekle mükelleftir-
sigorta, mezkur müessesenin malları teselmüm ettiği anda başlar ve bunları
teslim yerinde mürselünileyhe teslim ettiği anda, fakat en geç tahliyeyi takip
eden otuz günün inkizasında (bu iki şıktan herhangi birinin diğerlerinden evvel
tahakkuk etmesiyle) sona erer.
Madde 9- İşbu poliçe
hükümlerine rivayette, taraflardan herhangi birine hüsnüniyete aykırı hareket
edilmesi halinde, mukavele diğer tarafça hükümsüz sayılabilir. Ezcümle
sigortalı, esasa taalluk eden ve kendisince bilinen her hususu, mukavelenin
akdinden evvel sigortacıya bildirmekle mükellef olup, bu mükellefiyetin yerine
getirilmemesi hüsnüniyete aykırı bir hareket sayılır.
Bundan başka, bir
sigorta sigortalı nam ve hesabına onun bu hususa memur ettiği bir kişi
tarafından aktedilirse bu kişi de esasa taallük eden ve kendisince bilinen her
hususu sigortacı'ya bildirmekle mükellef olup, bu mükellefiyetinin de yerine
getirilmemesi hüsnüniyete aykırı bir hareket sayılır.
Bu madde
hükümlerinin tatbiki bakımından sigortalı, işlerin mutad seyri içinde kendisince
bilinmesi gereken bilcümle hususatı bilir sayılacağı gibi, sigorta akdine memur
edilen kişi de yine işlerin mutad seyri içinde kendisince bilinmesi veya
kendisine bildirilmiş olması gereken her hususu bilir sayılır.
Rizikonun
takdiri bakımından taşıdıkları ehemmiyet dolayısiyle, gerek sigortayı kabul edip
etmemek ve gerek tabi olacağı çeşitli şartları tayin eylemek hususlarında
basiretli bir sigortacının vereceği bir kararda müessir olabilecek mahiyette her
husus bu madde anlamında esasa müteallik bir husustur.
Madde
10- Mutad veya mukarrer olan yolun tebdili veya mahalli maksudun
değiştirilmesi, veyahut navlun mukavelesi gereğince donatana veya gemi
kiracısına verilmiş olan herhangi bir selahiyetin kullanılması neticisinde
sigorta edilen rizikonun mahiyetinde diğer bir değişiklik vukuu takdirinde,
veyahut sigortalı malın, geminin veya seferin tarif ve tavsifinde herhangi bir
nisyan veya sehiv vukuu halinde sigorta, takarrür edecek bir ücret mukabilinde
meriyette kalır.
Madde 11- Navlun mukavelesi ile
donatana veya gemi kiracısına verilmiş olan herhangi bir salahiyetin
kullanılması neticesinde, mezkur mukavele, natık olduğu teslim yerinden başka
bir liman veya mahalde sona erdiği takdirde:
a) Mallar, bu liman veya
mahalde satılıp teslim edilinceye veya sigortaya son verilmesi sigortacıya
bildirilinceye kadar , kararlaştırılacak bir ücret mukabilinde ve poliçe
şartları dahilinde sigortalı kalır. Bu fıkrada yazılı iki şıktan hangisi daha
önce tahaddüs ederse o nazarı itibara alınır.
b) Mallar, işbu poliçede
beyan edilen teslim yerine veya herhangi diğer bir teslim yerine yeniden
sevkedildiği takdirde ise, yine kararlaştırılacak bir ücret mukabilinde, bu
teslim yerine varıncaya kadar poliçe şartları dahilinde sigortalı kalır ve bu
yerde, boşaltmadan sonraki kuvertür müddeti hakkında 8'nci madde hükümleri cari
olur .Şu kadar ki navlun mukavelesinin sona ermesinden sonra, gecikmeden,
sigortalı maddenin zati ayıbından veya nevi ve mahiyetinden ileri gelen zıya ve
hasarlardan dolayı sigortacıya hiçbir mes'uliyet teveccüh
etmez.
Madde 12- Sigorta, mukavelenin akdine takaddüm
eden bir zamanda başlamak üzere de yaptırılabilir. Bu takdirde riziko
tahakkukuna artık ihtimal kalmadığını sigortanın akdi sırasında, sigortacı
biliyor idiyse ücrete hakkı olmaz.
Sigorta yaptıran, riziko tahakkukunun
zaten vaki olmuş bulunduğunu sigortanın akdi sırasında biliyor veya bilmesi icap
ediyor idiyse, sigortacı tazminat tediyesinden vareste kalır; riziko
tahakkukunun vaki olmuş bulunduğuna sigortanın akdi sırasında sigortacının
itilaf olmadığı takdirde ücret sigortacıya ait olur.
Sigorta, bir vekil
tarafından akdedilmiş olduğu takdirde, bilinen ve bilinmesi icabeden hususlar
bakımından, yalnız vekilin şahsı değil, müekkillerin şahsı da nazarı itibara
alınmak lazım gelir.
Madde 13- Sigorta, malların
yükleneceği gemi veya gemilerin adı bildirilmeden akdedilmiş olduğu takdirde,
sigortalı, bu hususta kendisine haber gelir gelmez veya en geç haber gelmesini
takip eden kırk sekiz saat zarfında geminin veya gemilerin adı ile her biri
üzerindeki sigortalı meblağı bildirmekle mükellef olup, buna riayetsizliği
sigortayı hükümsüz kılar.
Poliçenin, akdi tarihinden itibaren bir yıl
geçtikten sonra, yüklendikleri gemi adı ile sigorta miktarları bu müddet
zarfında bildirilmemiş olan mallar hakkında, sigortalı lehine hiçbir hükmü
kalmaz.
Madde 14- Sigortalı, işbu poliçe mucibince
sigortanın takarrür edecek bir ücret mukabilinde meriyette kalmasını istilzam
edecek bir vakıadan haberdar olur olmaz, bunu derhal sigortacıya bildirmekle
mükellef olup, sigortanın meriyette kalmasına hak kazanabilmesi bu
mükellefiyetin yerine getirilmesine bağlıdır.
Madde
15-
A) Her iki tarafın bilcümle hakları karşılıklı olarak mahfuz
kalmak şartiyle, her türlü muhafaza tedbirlerini almaya veya bunların alınmasını
tahrik veya talep etmeye, sigortalı şeylerin kurtarılmasına nezaret veya
kurtarma ameliyesine bilfiil girişmeye veya başlamaya sigortalı mecbur ve
sigortacı salahiyetlidir ve bundan dolayı sigortacının, bir tasarruf fiilinde
bulunduğu veya tazmin mükellefiyetini prensip itibariyle kabul ettiği iddia
olunamaz.
Sigortacı ezcümle, her türlü araştırmaya teşebbüs ve bilcümle
rücu haklarını istimal edebilir ve geminin ziyaı veya sefere elverişsiz bir hale
gelmesi takdirinde, sigortalı şeylerin mevritlerine yeniden sevkine muktazi
hususatın ifasına bizzat girişebilir; sigortalı bu hususlarda sigortacı ile tam
bir elbirliği yapmak, ezcümle bu tedbirlerin yerine getirilmesine yardım etmek
üzere elinde bulunan bilcümle vesaik ve malumatı sigortacıya vermekle
mükelleftir.
B) Bundan maada, nakliyeci ile diğer bilcümle mes'ul üçüncü
şahıslar aleyhindeki rücu haklarını, icabında sigortacı lehine, muhafaza
edebilmek üzere sigortalı lazım gelen bütün tedbirleri vakti zamanında almak ve
icabında gerekli takibata girişebilmek hususunda sigortacı ile kayıtsız şartsız
elbirliği yapmakla mükelleftir.
C) Sigortalı, işbu maddede derpiş edilen
muhafaza tedbirlerini almak hususunda gerek kendisi ve gerek mürsil,
mürselünileyh veya bunların adamları veya yerlerine kaim olanlar tarafından vaki
ihmalden, bu ihmalin sigortacıyı zarardide etmiş olduğu nisbetinde
mesuldür.
D) Herhangi bir mes'ul şahıstan alınıp, sigortalının, mürsilin,
mürselünileyhin veya bunların mümessillerinin veyahut yerlerine kaim olanların
faydalanacağı bilcümle tazminat sigortacı tarafından ödenecek mebaliğden
sigortacının menfaat alakası nisbetinde düşülür.
Madde 16
-Bırakma münhasıran aşağıdaki hallerde yapılabilir:
a) Haber
alınamaması; Malları nakleden gemi kayıplık halinde olur ve aradan kafi müddet
geçtiği halde haber alınamamış bulunursa,
b) Malların temin edilen bir
rizikonun tahakkuku neticesinde; uğradığı maddi hasarlar dolayısiyle mahreci
veya mevridinden gayri bir mahalde satışı emrolunmuş ise (nakil geminin, yükleme
limanından ayrıldıktan sonra aynı limana mecburi dönüş yapması hali
hariçtir).
c) Temin olunan bir rizikonun tahakkuku neticesinde: Sigorta
edilen şeylerin bilfiil tamamen ziyaı önüne geçilemeyecek bir hal arzeder veya
bunların bilfiil tamamen zıyaa uğramaktan kurtarılmaları, neticede haiz
olabilecekleri kıymeti tecavüz edecek miktarda bir masrafın ihtiyarına bağlı
bulunursa; ezcümle:
1- Sigortalı, malına sahip olamamak vaziyetinde
bulunur ve;
a) Mallarını yeniden ele geçirmesi gayri muhtemel görünür
veya;
b) Malların yeniden ele geçirilmesi için ihtiyarı icap eden
masraflar bunların tekrar ele geçirildikten sonra haiz olacakları kıymetten
fazla olursa,
2- Malların hasarlanmış olması halinde, tamiri ve
mevritlerine yeniden sevki için gereken masraflar mevride muvasalatlarında haiz
olacakları kıymetten fazla olursa
Bırakma muamelesine yer veren bilcümle
ahvalde, sigortacı, bırakmayı kabul etmek veya, mülkiyet uhdesine intikal
etmeksizin tam ziya yolu ile tediyede bulunmak şıklarından birini daima
seçebilir.
Madde 17- Sigortacının umumi avarya garame
payları ile umumi avarya prensipleri dairesinde ödenmesi lazım gelen garame
paylarına taalluk eden taahhüdu, navlun mukavelesinde derpiş edilmiş olan
mahalde mezkur mukavelenin derpiş ettiği usule göre ve eğer navlun mukavelesinde
bu hususta bir sarahat yoksa, sigortalı seferin bittiği mahalde cari olan kanun
ve adetlere göre tanzim olunacak dispeç ile taayyün eder.
Sigortalı, bir
umumi avarya garame payı ödediği veya ödemekle mükellef tutulduğu takdirde, eğer
garameye giren mal, umumi avarya iştirak kıymetinin tamamı üzerinden sigorta
edilmiş ise, garame payının tamamı ödenecek tazminatı teşkil eder. Fakat bu mal
iştirak kıymetinin tamamı üzerinden sigorta edilmemiş veya bu malın yalnız bir
kısmı sigorta edilmiş bulunursa, sigortacı tarafından ödenecek tazminat
sigortadaki eksiklik nisbetinde azalır; ve eğer iştirak kıymetinden tenzili
gereken ve tazmini sigortacıya terettüp eden bir hususi avarya vuku bulmuş ise,
bunun miktarı sigortacının uhdesine terettüp eden garame payının tayini
zımnında, sigorta bedelinden düşülür.
Umumi avarya prensipleri dairesinde
ödenmesi lazım gelen bilcümle garame payları hakkında da hüküm
böyledir.
Madde 18- Güverteye veya gladuraya yüklenmiş
mallar hakkında, aksine hususi bir şart olmadıkça, sigortacı münhasıran,
sigortalıya terettüp edebilecek umumi avarya garame paylariyle geminin tam zıyaa
uğraması veya haber alınamayarak kayıplık halinde kalması neticesinde malların
zıyaından mesuldür.
Şu şartla ki, yukarıdaki haller işbu sigorta ile
temin edilmiş rizikolardan birinin tahakkuku neticesi
olsun.
Madde 19- Sigorta, ''hususi avarya franko''
olarak akdedildiği takdirde, sigortacı, ister maddeten vukuua gelsin, ister
masraf olarak tahakkuk etsin, hususi avaryaları temin etmez meğer ki zıya veya
hasarlar aşağıdaki vakıalardan ileri gelmiş olsun:
Geminin batması veya
karaya vurmak veyahut kaya veya sığlığa bindirmek gibi haller neticesinde
tamamen veya kısmen harap olması, oturması, çatışması, sabit, seyyar veya sabih
bir cizme (buz dahil) çarpması, yangın, infılak yükün bir sığınma limanında
boşaltılması, yükleme, aktarma ve boşaltma ameliyeleri esnasında bir veya birden
çok dengin olduğu gibi tam zıyaa uğraması.
Bu takdirde dahi 5'nci
maddenin 2'nci fıkrasında sayılan hususlar sigortanın
dışındadır.
Madde 20- Hususi avaryalar, hususi şartlar
meyanında başka türlü hüküm olmadıkça yüzde üç muafiyet düşülmek suretiyle
tazmin olunur.
Ancak, yükleme, aktarma ve boşaltma ameliyeleri esnasında
bir veya birden çok dengin olduğu gibi tam ziyaa uğraması hallerinde ve
aşağıdaki vakıalardan ileri gelen hususi avaryalar da hiçbir muafiyet tenzil
edilmez:
Geminin batması veya karaya vurmak veyahut kaya veya sığlığa
bindirmek gibi haller neticesinde tamamen veya kısmen harap olması, oturması,
çatışması, sabit, seyyar veya sabih bir cizme (buz dahil) çarpması, yangın,
infilak, yükün bir sığınma limanında boşaltılması.
Madde
21- Hususi şartlarda aksine hüküm bulunmadıkça, muafiyet; -tatbiki
icabettikte- denk başına ve şayet mallar dökme halinde ise ambar başına
hesaplanır.
Madde 22- Kısmen vaki olan ziya ve hasarlar,
poliçe umumi şartlarının hükümleri mahfuz kalmak üzere, sigortacının,
mahallindeki avarya korniseri ile karşılıklı olarak ve eğer sigortacının orada
avarya komiseri yoksa, mahalli usul ve adetlere göre tesbit edilmelidir. İşbu
tesbit muamelesi malların tahliyesini takip eden on beş gün içinde ve herhalde
mütesellimine tesliminden evvel yapılmalıdır.
Yukarıdaki vecibelerin
yerine getirilmemesi sigortacıya tazminat talebini red hakkını verir meğer ki bu
vecibelerin yerine getirilmeyişinin mücbir sebeplerden ileri geldiği sigortalı
tarafından isbat edilmiş olsun.
Ziya ve hasarların tesbiti hususundaki
vaki masraflarla ekspertiz ücretleri malların mütesellimi tarafından ödenir ve
bunların tamamı, tesbit olunan ziya ve hasarlar-tamamen veya kısmen- sigortalı
bir rizikodan ileri gelmiş bulunuyorsa, sigortacı tarafından tazmin
olunur.
Madde 23- Sigortacı, hususi avarya sebebiyle
tazrninat talebine mevzu olan mallardan hasarlı kısımların, kıymetlerinin
taayyünü için açık arttırma ile satışını bihakkın talep edebilir; bundan dolayı
sigortacı bir tasarruf fiilinde bulunmuş sayılmaz.
Satış, mallar
gümrüklenmeden yapılırsa gümrüksüz kıymet, gümrüklendikten sonra yapılır ise
gümrüklü kıymet hususi avarya olarak tanzimi icap edecek meblağın tayininde
mukayeseye esas tutulur.
Madde 24- Tazminat
Talebi:
a) Umumi avarya garame payları için dispeçin tanzimi tarihinden
itibaren bir sene,
b) Bütün diğer hallerde, geminin hareket tarihinden
itibaren iki sene,
içinde sigortacının kabulüne iktiran etmemiş veya aynı
mühletler zarfında sigortalı mutalebesini selahiyetli mahkemeye intikal
ettirmemiş ise sigortacı her türlü mutalebeden kurtulmuş
olur.
Madde 25- Sigorta Değeri:
a) Ham maddeler
ile toprak mahsulleri için, malların varma mahallinde ve tahliye zamanındaki
hasarsız vaziyette piyasa kıymetidir.
b) Mamul ve yarı mamul maddeler
için, malların tahmil yerinde ve tahmil zamanındaki bedeline gemiye kadar olan
bilcümle masarif ile istirdadı mümkün olmayan navlun, sigorta ücreti ve yüzde on
kar payı ilave edildikten sonra hasıl olan miktardır.
Sigorta bedeli
sigorta değerini aşarsa, aşan kısım hükümsüzdür.
Sigorta bedeli sigorta
değerinden dün ise sigortacıya terettüp edecek tazminat noksan sigorta
nisbetinde azalır.
Madde 26- Sigortacı, sigorta
tazminatını ödemekle, sigortalının biilcümle mes'ul şahıslara karşı olan rücu
vesair haklarını iktisap eder ve bu haklara taalluk eden her hususta
sigortalının yerine geçer. Sigortalı, sigortacının talebi halinde bu keyfiyeti
dispeçte veya sigorta tazminatı makbuzunda veyahut buna mahsus bir vesikada
teyit eylemeyi taahhüt eder.
Bu suretle sigortalının yerine geçme
keyfiyeti, ancak ödenen sigorta tazminatı miktarınca muteber
olur:
Madde 27- Sigorta ücreti poliçenin teslimi ile ve
poliçenin derhal teslimi mutad olmayan hallerde, akitle vacibüttediye
olur.
Her halükarda sigortacının deruhte ettiği riziko işlemeye
başlamakla, sigorta ücretinin tamamı sigortacı için müktesep
olur.
Madde 28- Hususi şartlar umumi şartlara tekaddüm
eder.
- Cam Kırılmasına Karşı Sigorta Genel Şartları
- Elektronik Cihaz Sigortaları Genel Şartları
- Emtea Nakliyat Sigortası Genel Şartları
- Hırsızlık Sigortası Genel Şartları
- İnşaat Sigortası Genel Şartları (Bütün Riskler)
- Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları
- Kefalet Sigortası Genel Şartları
- Kıymet Nakliyat Poliçesi Umumi Şartları
- Makina Kırılması Sigortası Genel Şartları
- Montaj Sigortaları Genel Şartları